İş Kazası Bilirkişi Raporu Örnekleri

İş kazalarında kusur tespiti

İş kazalarında, yasalarda işçinin işverene karşı direnme gücü olmadığı dikkate alınarak işçinin lehine hükümler bulunmaktadır. Diğer bir deyişle işverenin her türlü önlemi aldığında iş kazasının olma ihtimali çok düşmektedir. Bütün önlemler alındığında bile iş kazası olabilir gerçeğinden hareketle Yargıtay kaçınılmazlık ilkesini ve sorumluluk oranlarını belirlemiştir. İş kazaları kusur tespit bilirkişisi raporunda kaza ile işçinin davranışı arasındaki ilişkiyi değerlendirir ve işveren ile işçinin kusur oranlarını bilirkişi raporuna yazar. İş kazalarıyla ilgili bilirkişi rapor örneğini inceleyebilirsiniz. 

............. KOLEJİ İNŞAATINDA YÜKSEKTEN DÜŞME İŞ KAZASI UZMAN MÜTALAASI RAPORU

SORUŞTURMA NO      : …………….

      I.GÖREVLENDİRME KONUSU
……………. nolu yerde ……………. Kolejinin Sosyal Tesis inşaatının tavanında çalışmakta iken yüksekten düşerek ……………. yaralandığı, ……………. eks olduğu olayla ilgili ……………. Soruşturma nolu dosyası üzerinde yapılan bilirkişi incelemesidir.

Maktul         : …………….

Müşteki       : 1- …………….

                     2- …………….

Şüpheliler    : 1- …………….

                     2- …………….

                     3- …………….

                     4- …………….

                     5- …………….

                     6- …………….

Konu           : Yüksekten düşme neticesinde ölüm ve yaralanma

Olay Tarihi   : …………….

    II.OLAY
……………. günü saat ……………. sıralarında ……………. yerde bulunan ……………. Kolejinin Sosyal Tesis inşaatı içerisindeki spor salonunda tavan arasından beton zemine düşen işçilerden ……………. yaralandığı, ……………. eks olduğu olaydır.

  III.TESPİT EDİLEN HUSUSLAR
Yapılan incelemede;

1-  Dosyada mevcut beyanlar
Ø ……………., yüksekten düşen yaralı – müşteki şüpheli, olay günü saat ……………. sıralarında ……………. ile birlikte çalışmaya gittiklerini, çatı tavandaki boruların kaplamasını yapmak için dış cephe merdiveninden çıktıklarını, çalışmaya başladıklarında ayaklarını bastığı yerin birden kırılarak aşağı düştüklerini, bastığı yerin alçıpan olduğunu bilmediğini, düşerken ……………. kendisini tutmaya çalıştığını, sonra onunda kendisinin peşinden düştüğünü, düştükten sonra ne olduğunu hatırlamadığını, hastanede uyandığını, bastığı yerin sağlam olup olmadığını bilmediğini, sağlam olduğunu düşünerek bastığını, ……………. şikayetçi olmadığını, kimsenin kendisine halat bağlanıp çalışıldığını söylemediğini, koruyucu baret emniyet kemeri olmadığını, kendisinin herhangi bir gelirinin olmadığını, çocuklarına bakmak zorunda olduğunu,

Ø ……………., ……………. A.Ş Kurulu Yönetim Başkanı aynı zamanda ……………. Vakfı’nın Mütevelli üyesi – şüpheli,  ……………. Koleji Sosyal Tesisi inşaatı içerisindeki konferans salonunu kendi şirketinin yaptığını konferans salonundaki boru izolasyon işini ……………. isimli şahsa verdiğini, ……………. inşaatın bu kısmını yapması için verdikleri iş nedeniyle aralarında resmi bir sözleşme yapmadıklarını sadece sözlü olarak kendisine yapılacak işleri söylediğini fiyatta anlaştıklarını, ……………. bir aydır çalıştığını yaptığı işler için kimi getirip çalıştırdığını bilmediğini, ……………. yaptığı işleri de şantiyede Mimar olarak görev yapan ……………. kontrol ettiğini, belediyeye verdikleri evraklarda ……………. isminin geçtiğini ancak şantiyede işleri fiili olarak ……………. takip ettiğini yapılan inşaatın her tür iş güvenlik tedbirinin alındığını bildiğini ancak ……………. tarihinde saat ……………. sıralarında inşaatta ……………. ve ……………. isimli iki Suriyeli vatandaşın düştüğünü, bu şahıslardan ……………. olay yerinde öldüğünü, ……………. de hastanede tedavi gördüğünü, inşaatta yüksekten düşen Suriyeli vatandaşların kendisinin şirketi ile bir alakası olmadığını, şahısların inşaatta çalışması için ……………. tarafından getirilen işçiler olduğunu, o gün inşaatta çalışıp çalışmadıklarını dahi bilmediğini, iş güvenliği ile ilgili anlaştıkları firmanın olduğunu ve iş güvenliği uzmanının ……………. olduğunu,

Ø ……………., taşeron – şüpheli, ……………. Koleji’ne ait sosyal tesisin kanal kaplamasının izolasyon işini yaptığını, bu işi ……………. inşaat firmasından ……………. aldığını ancak aralarında yazılı bir sözleşme olmadığını sözlü bir anlaşma ile bu işleri yaptığını, yaklaşık 2 aydır çalıştığını ……………. ve ……………. isimli şahıslar kendisinin işçileri olduğunu, sosyal tesisin ısı izolasyon içinde iki ay çalıştıklarını ancak iş kazasının gerçekleştiği …………….  tarihinden 1 hafta önce işten ayrıldıklarını, ……………. tarihinde saat ……………. sıralarında kendisinin Ostim’de bulunduğunu telefonla kendisine ……………. ve ……………. Sosyal Tesis inşaatındaki ısı izolasyonu yapılan yerde düştüklerini ve ……………. öldüğünü söylediklerini iş kazası meydana geldiği gün sabah saatlerinde kendisinin inşaat mühendisi olarak çalışan ……………. aradığını şantiyeye gelen ……………. ve ……………. sprey boya vermesini söylediğini ancak gelen işçilerin çatı arasındaki boruları boyamasını istemediğini, sadece boyları yetecek kadar bir buçuk iki metre mesafedeki boruları boyamasını istediğini, yüksekten düşen iki işçinin o mesafeyi çıkmalarını istemediğini, kaza esnasında kendisi olay yerinde olmadığını, yüksekten düşme sonucu ölen ……………. ve ……………. gündelik işçi olmaları nedeniyle sigortalarında olmadığını, herhangi bir iş güvenliği konusunda eğitim ve bilgilerinin olmadığını, yüksekte çalıştıkları dönem içerisinde gerekli malzemeler verildiğini, olay günü kendisi şantiyede olmadığı için herhangi bir malzeme verilmediğini,

Ø ……………., şantiye sorumlusu – şüpheli, ……………. Koleji Sosyal Tesisleri inşaat alanında yapılan işlerin işleyişi ile ilgili olarak ……………. karşı sorumlu olduğunu, ayrıca inşaatta gerekli malzemelerin işçilere dağıtımını sağladığını Sosyal Tesis inşaatının kaplama ve izolasyon işini şirketin anlaştığı taşeron ……………. yaptığını işçileri kendisi getirip çalıştırdığını yaptığı işle ilgili olarak kendisinin herhangi bir yetkisinin bulunmadığını sadece Malzeme lazım olduğunda malzeme verdiğini ……………. ve ……………. isimli Suriyeli işçilerin ……………. tarafından getirilip çalıştırılan işçiler olduğunu, yaklaşık 10 gün inşaatta çalıştıklarını olaydan önceki son üç dört gündür inşaata gelmediklerini, ……………. günü sabah ……………. sıralarında ……………. isimli Suriye kökenli işçileri şantiyede gördüğünü, gördükten kısa bir süre sonra da ……………. telefonda kendisini aradığını kendisine işin henüz tamamlanmadığını ve gönderdiği çocuklara sprey boya lazım olduğunu onlara boya ver dediğini, kendisinin de sprey boyanın olmadığını ama bulursa vereceğini söylediğini, sprey boya lazım olan işçilerin ……………. gönderdiği ve o sabah şantiyede gördüğü ……………. ve ……………. olduğunu, o sabah ……………. başka bir işçisi şantiyeye gelmediğini, bu görüşmeden sonra aynı gün saat 11.10 sıralarında şantiyede iş kazası meydana geldiğini, …………….  ve daha önce çalıştıkları tavan kısmında yere düştüklerini, ……………. olay yerinde öldüğünü gördüğünü, herhangi bir kusurunun olmadığını, resmiyette inşaatın şantiye şefliğini yapmadığını, iş güvenliği ile ilgili kendisini sorumluluğunun olmadığını, şantiyede iş güvenliği uzmanının da olduğunu,

Ø …………….

Ø ……………., iş güvenliği uzmanı – şüpheli,  ……………. şirketine bağlı olarak Ortak Sağlık Güvenlik birimi tarafından ……………. şirketine iş güvenlik uzmanı olarak görevlendirildiğini, iş sağlığı güvenliği e-katip resmi sitesine göre toplam çalışma süresinin ayda 40 dakika ve bir çalışana tekabül ettiğini, yukarı adı geçen firmanın tarafına bildirdiği bir sigortalı olduğunu ve çalışan sayısının bir kişi görüldüğünü, kendisinin sorumluluğunu bir kişi olduğunu ……………. günü olan olaydan ……………. arayarak kendisini haberdar ettiğini, bahse geçen olayın 6331 sayılı Kanun çerçevesinde yayınlanan iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tüzük yönetmelik gereğince ölen ve yaralanan kişilerin Suriye uyruklu olduğu çalışma belgesi ve iş sözleşmesinin olmadığını ve kanunlar çerçevesinde çalışan sıfatlarının bulunmadığını, o kişiler üzerinde görev ve sorumluluğunun olmadığını, görevlerine dahil olmadığından herhangi bir suçunun olmadığını,

Ø ……………., eski şantiye şefi – şüpheli, ……………. Koleji inşaatında şantiye şefi olarak çalıştığını, ……………. günü bu şirketten ayrıldığından dolayısıyla belirtilen tarihten itibaren şirketle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, şirket sözleşmesinde halen şantiye saha sorumlusu olarak görülmesinden dolayı ifadesine başvurulduğunu,

Beyan etmişlerdir.

2-  Olay yeri görgü ve tespit tutanağı
Olayın, ……………. Koleji yerleşkesi içindeki Sosyal Tesis binasında bulunan spor salonu inşaatı içinde olduğu, salon içerisinde yapım aşamasında demir basamakların olduğu salonun giriş kapısının karşısındaki duvarın dibinde 6 adet alçı torbalarının olduğu ve 2-3 adet bims tuğlanın beton zeminde bulunduğu bahse konu inşaat malzemesinin yaklaşık 7,5 metre üstünde asma tavan olduğu asma tavanda bir insan bedeninin içinden geçebileceği 2 adet deliğin olduğu bu dediklerin etrafının kırılmış olduğu, yüksekten düşen işçilerin bu deliklerin tam altında olduğu, yerde bol miktarda kan izinin olduğu, eks olan şahıs ve yaralı şahsın yan yana olduğu 112 acil servis tarafından müdahale edildiğiği, bir adet bims tuğlanın kısmen parçalanmış olduğu, salon içerisinde uyarı ve ikaz işaretlerinin olmadığı, yaralı şahsın ambulansla hastaneye götürüldüğü, eks olan şahsın da ……….. Hastanesi morguna belediye cenaze nakil aracı ile götürüldüğü, rapor edilmiştir.

3-  Olay yerinin görüntüleri
…………….

   IV.KAZANIN SEBEPLERİ VE TAHLİLİ
……………. Koleji’nin yapı işlerini ……………. A.Ş. üstlenmiş ve asıl işveren olarak Spor Salonunun tavan bölümündeki kanal kaplama ve izolasyon işini alt işveren (taşeron) ……………. verilmiştir. ……………. inşaat şirketi ……………. tarafından temsil edilmekte, şantiye şefinin ……………. olduğu, ancak inşaat alanında ……………. da görevli olduğu anlaşılmaktadır. Olayın gelişimi şu şekildedir:

§  ……………., ……………. isimli şahıs vasıtasıyla müteveffa ……………. ile telefonda görüşerek işe almıştır.

§  ……………. ve ……………., ……………. işçileri olarak olay tarihinden bir iki ay öncesinden çalışmaya başlamışlardır.

§  Olay tarihinden öncesinde belli bir süre işe gelmeyen ……………. ve ……………., olay günü ……………. günü işe gelmişlerdir.

§  Olay günü ……………., şantiye sorumlusu ……………. telefonla arayarak, işçilerin geleceğini haber vermiş ve kendilerine sprey boya verilmesini talep etmiştir.

§  ……………. ise sprey boya olmadığını ama bulursa vereceğini söylemiş ve işçilerin Suriyeli mülteciler olduğunu anlamıştır.

§  ……………. ve ……………. Sosyal Tesisin dış cephe merdiveninden tavan arasına girmişlerdir.

§  Tavan arasında düştükleri yerde, bastıkları yerin alçıpan olduğunu anlamadıklarından önce ……………. düşmüş, ……………. kendisini yakalamaya çalışmış, ancak ……………. ardından ……………. düşmüştür.

§  Düşme neticesinde ……………. yaralanmış, ……………. ise düştüğü yerde eks olmuştur.

§  Suriyeli işçilerin düştükleri mesafe 7 metre 56 santimetredir.

§  İşçilerin üzerinde kişisel koruyucu donanım bulunmamaktadır.

§  İş sağlığı ve güvenliği kuralları uygulanmamıştır.

§  Çalıştıkları yerde (tavan arasında) yanlarında yetkili kimse bulunmamaktadır.

Bu tespitler ışığında Suriyeli mültecilerin yüksekten düşmesi neticesinde birinin yaralanması ve diğerinin ölümüne neden olan olayının iş güvenliği yönünden değerlendirilmesi şu şekildedir:

Kazanın vuku bulduğu ……………. tarihinde yürürlükte bulunan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre;

Kapsam ve istisnalar

Madde 2 – (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

(2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz:

a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.

b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.

c) Ev hizmetleri.

ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.

d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri.

e) (Ek: 10/9/2014-6552/15 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 14/5/2015 tarihli ve E.: 2014/177, K.: 2015/49 sayılı Kararı ile.)

İş güvenliği kurallarının, kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kanun, işçi-çırak-stajyer-memur ayrımı gözetmeksizin çalışan kavramını kullanmaktadır.

Kanunun 3. Maddesinde ise çalışanın tanımı:

Tanımlar

Madde 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında;

b) Çalışan: Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişiyi,

ifade eder, denilmektedir.

Bu çerçevede, Suriyeli mülteciler olan ……………. ve ……………., iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının güvencesi altında olacak, aynı zamanda bu kurallara uymak mecburiyetleri olacaktır.

5 Ekim 2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’ne göre işverenlerin, yükümlülüklerini bizzat yerine getirebilecekleri gibi, kendi adlarına hareket etmek üzere, gerekli fenni yeterliliğe sahip olan bir veya daha fazla proje sorumlusu tayin edebilecektir. Ancak iş sağlığı ve güvenliği konularında, bir veya birden fazla sağlık ve güvenlik koordinatörü görevlendirilmesi proje sorumlusunun veya işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Yönetmelik kapsamında bahsedilen proje sorumlusunun ……………. olduğu ancak inşaat alanında ……………. isimli çalışanın da görevlendirildiği anlaşılmaktadır.

İş güvenliği tedbirleri açısından değerlendirmemiz:

Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin eki olan “Yapı Alanları İçin Asgari Sağlık Ve Güvenlik Şartları”na (Ek – 4) göre;

“Yüksekte çalışma;

1– Seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma; yüksekte çalışma olarak kabul edilir.

2– Yüksekte yapılan çalışmalarda aşağıdaki hususlara uyulur:

b) Yapılacak çalışmaların önceden planlanması ve organize edilmesi, bu planlama yapılırken yüksekten düşme ile ilgili hususlara acil durum planında yer verildiğinden emin olunması sağlanır.

ç) Çalışma yerlerinde çalışanların güvenliği öncelikle, güvenli korkuluklar, düşmeyi önleyici platformlar, bariyerler, kapaklar, çalışma iskeleleri, güvenlik ağları veya hava yastıkları gibi toplu koruma tedbirleri ile sağlanır.

d) Toplu koruma tedbirlerinin düşme riskini tamamen ortadan kaldıramadığı,  uygulanmasının mümkün olmadığı, daha büyük tehlike doğurabileceği, geçici olarak kaldırılmasının gerektiği hallerde, yapılan işlerin özelliğine uygun bağlantı noktaları veya yaşam hatları oluşturularak tam vücut kemer sistemleri veya benzeri güvenlik sistemlerinin kullanılması sağlanır. Çalışanlara bu sistemlerle beraber yapılan işe ve standartlara uygun bağlantı halatları, kancalar, karabinalar, makaralar, halkalar, sapanlar ve benzeri bağlantı tertibatları; gerekli hallerde iniş ve çıkış ekipmanları, enerji sönümleyici aparatlar, yatay ve dikey yaşam hatlarına bağlantıyı sağlayan halat tutucular ve benzeri donanımlar verilerek kullanımı sağlanır.

g) Bu alanlarda çalışanlara yüksekte çalışmayla ilgili tehlike ve riskler konusunda bilgilendirme yapılarak gerekli eğitim verilir.

ğ) Yüksekte yapılan çalışmalar işveren tarafından görevlendirilen ehil bir kişinin gözetim ve kontrolü altında gerçekleştirilir.

29– İşin güvenli bir şekilde yapılmasını sağlayacak uygun ekipman ve çalışma şartları sağlanmadıkça, yeterli dayanıklılıkta olmayan yüzeylerde çalışılmasına ve bu yerlere girilmesine izin verilmez.

Yönetmelikte bahsedilen yüksekte çalışmayla ilgili herhangi bir önlem alınmadığı açıktır. Suriyeli işçilere temel iş güvenliği bilgilerinin dahi verilmediği ifadelerden anlaşılmaktadır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4, 16 ve 17nci maddeleri gereği işveren, işyerinde çalıştırdığı kişilere yaptıkları işlerle ilgili uymaları gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini öğretmek, bu tedbirlerin uygulanışını alışkanlık haline getirmek, uygulanmasını sağlamak ve denetlemekle yükümlü bulunmaktadırlar.

Bahsedilen eğitimin amacı, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir ortamı temin etmek, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmak, çalışanları yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gerekli tedbirleri öğretmek ve iş sağlığı ve güvenliği bilinci oluşturarak uygun davranış kazandırmaktır. (Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Madde 8)

İşveren, işçilere sadece yaptıkları işi öğretmek ile yetinmemeli, öğretilmiş olan sağlık ve güvenlik tedbirlerinin işyerinde, çalışmalar esnasında uygulanmasını sağlamalı ve bunun için uygun bir denetim mekanizması kurarak denetlemeli, uygulamayanlar hakkında gerekli tedbirleri (Uyarı ceza vs) yapmalıdır. (6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 4, Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Madde 8-14)

“Her işveren, işyerinde çalışan işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak, işin niteliğine meslek ve günün teknolojisine göre eğitilmesini sağlayacak, iş güvenliği konularında eğitim desteği verecek bu hususta gerekli tedbirleri eksiksiz olarak alarak, araçları noksansız bulundurmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün sadece önlem almakla yetinebileceği anlamını taşımadığı, alınan önlemlere uyulup, uyulmadığını denetleme ve giderek önlemlere uyulmasını temin anlamında bulunduğu da kuskusuzdur. Başka bir deyişle, işveren işyerinde geniş anlamda doğmuş ve doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorundadır. Bu zorunluluk sonucu olarak işyerinde işveren tarafından tam anlamı ile etkin şekilde, geniş bir kontrol mekanizması kurulmalıdır” (Yargıtay 10 HD. 31/10/1978 tarihli, E. 2077, K: 7689)

Yargıtay 10. hukuk dairesi 17 Nisan 1980 tarih 1975 sayılı kararında: “Ancak iş kanununun 73. maddesi ve işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün 3. ve 4. maddeleri gereğince işveren salt mevzuatta ön görülenleri değil, kazanın olmaması için tüm önlemleri almakla yükümlüdür. … İş yerindeki iş kazalarında kusur tespitin de işyeri risklerine karşı işçinin eğitiminin olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır.”

Yargıtay 10.Hukuk Dairesi Kararı E.#1498 K.#1701 T. 23.3.1982 “İşçiyi eğitmeden çalıştırmaya başlayan işveren meydana gelen iş kazasından sorumludur.”

6331 sayılı Kanunu’un 19. Maddesinde çalışanların yükümlülükleri sayılmıştır. Bunlar;

1) Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.

2) Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır:

a) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek.

b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak.

c) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek.

ç) Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.

d) Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.

……………. ve müteveffa ……………., iş güvenliği kuralları kendilerine anlatılmamış olsa bile tehlikeyi sezebilecek olgunlukta ve kabiliyete sahip oldukları değerlendirilmektedir.

     V.SONUÇ VE KANAAT
Soruşturma dosyasında bulunan bilgi, beyan ve belgelerden hareketle yukarıda yaptığımız tespit ve değerlendirmelere göre bahse konu olayda;

1-   Alt işveren (Taşeron) ……………., ……………. Koleji Sosyal Tesisleri inşaatının tavanında Suriyeli mülteciler ……………. ve ……………. ehil bir kişinin gözetim ve kontrolü altında olmaksızın ve iş güvenliği mevzuatına aykırı olarak çalıştırdığından, olayın meydana gelmesinde ASLİ kusurlu olduğu,

2-   a) Asıl işveren ……………. A.Ş.’nin şantiye şefi olarak yetkilendirilen ……………. ile inşaat sahasında görevlendirilen ……………., Suriyeli mültecilerin inşaat sahasına girmelerine müsaade ettikleri ve inşaat sahasında iş güvenliği kurallarının uygulanmasının gözetim ve denetimini yapmadıklarından,

b) ……………. Ve ……………. isimli çalışanlar, inşaatta çalışırken dikkatsiz ve tedbirsiz davrandıklarından,

Olayın meydana gelmesinde TALİ derecede kusurlu oldukları,

3-   Soruşturma dosyasında adı geçen diğer şahısların olayın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığı,

Görüş ve kanaati ile takdir ve tensiplerinize arz olunur.

Bilimsel uzman mütalaası nasıl hazırlanmalıdır?

özel bilirkişi bilimsel uzman mütalaa

Bilimsel uzman mütalaası, taraflarının soruşturma/dava konusu olayı aydınlatmak için soruşturma veya kovuşturmanın her aşamasında alabilecekleri teknik veya bilimsel bir rapordur. Bilimsel uzman mütalaası, mahkemelerde açılan davalarda anlaşmazlığın özel ve teknik bilgi gerektirdiği durumlarda konunun uzmanı olan kişilerce hazırlanır.

Bilimsel uzman mütalaası, bir konu hakkında bilimsel yöntemler kullanarak elde edilen verilerin, sonuçların ve yorumların bir araya getirilerek yapılan incelemesidir. Bilimsel uzman mütalaası, konu hakkında daha derinlemesine bir anlayış sağlar ve genellikle karar vericilerin kararlarını desteklemelerine yardımcı olur.

Özel bilirkişilerin hazırladığı bilimsel uzman mütalaası, mahkemelerde takdiri delil olarak kabul edilmektedir. Mahkemeler, bilirkişinin raporunda yer alan bilgiyi, olayın veya sorunun çözümü için karar vermek için kullanabilirler. Bilimsel mütalaanın bir uzman tarafından hazırlanması yeterlidir ancak konunun birden fazla uzmanın alanıyla ilgili olması durumunda bir heyet tarafından hazırlanabilir.

Bilimsel mütalaa raporlarının özellikleri aşağıda sıralanmıştır.

Mahkemeye sunulan uzman raporları, davanın biçim veya içeriğinden etkilenmeyen uzmanın bağımsız ürünü olmalıdır.

Bilirkişiler, uzmanlık alanlarındaki konularla ilgili olarak objektif tarafsız görüş yoluyla raporunu hazırlamalıdır.

Uzman, görüşlerinin dayandığı gerçekleri veya varsayımları belirtmelidir.

Belirli bir soru veya konunun uzmanlığının dışında kaldığında ya da konuyla ilgili kesin bir görüşe ulaşılamadığında bu durum raporda açık olarak belirtilmelidir.

Uzman incelediği konuda yetersiz veri olduğunda verdiği mütalaada bu durumu açıkça belirtmelidir.

Uzman görüşlerini dayandırdığı dava dosyası dışındaki belgeleri raporuna eklemelidir.

Scroll to Top
Sohbeti Başlat
talebinizi iletebilirsiniz
merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?